5 Nisan 2015 Pazar

Kuzine Soba Cesitleri

Kuzine sobanın hayatımızdaki yeri

Bir kuzine miydi evdeki tüm insanları birbirine bağlayan, bir kuzine miydi hoş sohbete üzerinde pofuduk çaydanlığıyla eşlik eden… Bilemedik senin kıymetini kuzine. Aslında sen bizim yaşamımızda o kadar değerli bir şeymişsinki… Artık biz kaloriferli evlerimizde belki de yapay bir şekilde ısındığımızı sanıyoruz ama aslında içimizde bir yerlerden özlediğimiz sıcaklığı sana borçluymuşuz.


 Dört ayaklı oluşun temelinde ne kadar da güçlü bir soba olduğunu gösteriyordu. Kapkara oluyordun belki zamanla ama bize bereketli ekmekleri, kestaneleri, envai çeşit sıcacık şeyleri sen sunuyormuşsun aslında… Yayla evimizde bütün ailemizi etrafına toplayıp, hoş sohbet etmemizi sen sağlıyormuşsun meğer.
Sen artık evimizde yer almamaya başladığından beri, biz hazır poşet çaylardan hiç tat almamaya başladık. Yapaydı çünkü onlar: Hiç senin üzerinde pişen kaçak çayın lezzeti gibi güzel olabilir miydi?


 Ya da, dışarıda kar taneleri çinkonun üzerine düşerken, biz senin etrafında toplanıp ellerimizi ovuşturur kekin halimizi özlemediğimizi sandın yoksa? Biliyor musun kuzine, biz senden sonra aslında hiç ısınmadık. Senden sonra, her birimiz kaloriferli evlerimizde, ayrı odalarda saatlerimizi geçirmeye başladık.
Kestanelerimiz, yada kartopu diye adlandırdığımız patates közlemeleri hiç lezzetli olmadı. Ekmeklerimizi dışarıdan, süpermarketlerden dışında naylon poşet sarılı şekilde almaya başladık ama asla senin bakır tepsiyle pişirmen kadar tatlı gelmedi bize. Ve hiçbir muhabbet senin etrafında toplanıp da, çaylarımızı yudumladığımız anlardaki gibi zevk vermedi bize. Affet kuzine bizi, seni hep özlüyoruz aslında.


Share this article :

0 yorum:

Yorum Gönder